ANTALYA // KAŞ

Sualtı zenginliğiyle, antik ve modem batıklanyla, diğer bölgelere kıyasla çok daha az tahrip olmuş resif ve mağaralarıyla Kaş, dalışseverler için eşsiz bir yerdir. Kaş, yıllarca yasaklı olduktan sonra yeni yeni dalışa açılan bölgelerindeki fauna ve floranın zenginleştirdiği berrak sulan ve 25-30 m’ye varan görüş mesafesi ile mükemmel dalış koşullan sunar.

KOVAN VE KOVANLI ADALARI

Kovan ve Kovanlı adaları arasındaki Kanyon adlı dalış noktasında tek bir dalışta hem akıntı hem duvar hem mağara hem de batık dalışlannı bir arada yaşayabilirsiniz. Bu dalış noktası 1,5 m boyunda akya balıklarını, dev orfozları, baraküdaları ve onlarca farklı deniz canlısını görmenizi de sağlar, ünlü Dimitri batığını da.

Tek bir dalışta hem akıntı hem duvar hem mağara hem de batik deneyimlerini bir arada yaşamak istiyorsanız Kaş’a gidin. Hedefiniz Kovan Adası yakınındaki kanyon dalış noktası olsun. Dimitri batığı 30 m derinlikte sizi bekliyor.

DİMİTRİ (PAMUK) BATIĞI

NEREDE: 36° 9’10”N, 29°37’37”E Kovan Adası Yakınları, Kaş

Batık, 1968 yılında Mısır’dan aldığı pamuk balyalarını Meis’e ulaştırmak için yola çıkan, ancak fırtınalı bir gecede Kaş yakmlanndayken kayalıklara oturan Yunan bandralı Dimitri gemisine ait. Üst kısmı tamamen dağılan gemi daha sonra ağırlığını taşıyamayıp dibi boylamış.

Dimitri batığına ulaşmak için Kaş’ta dalış turları düzenleyen şirketlerin gezilerine katılmanız gerekiyor. Kanyon denilen bölgeye geldikten sonra teçhizatlarınızla suya atlıyorsunuz. Rehberinizle birlikte bir süre hafif akıntıyla mücadele etmeniz ve kanyondan geçmeniz gerekiyor. Dibe ulaştığınızda bir set oluşturan kayalar akıntının şiddetini hafifletiyor. Kanyon duvarlarının dibine indiğinizde harika bir mağarayla karşılaşıyorsunuz. Fehmi Şenok tarafından hazırlanan Türkiye Dalış Rehberi’ne göre, bu kanyon, derinliği yaklaşık 18 m, genişliği 10 m kadar olan iki duvar. Sünger, mercan ve anemon gibi canlılarla müthiş bir renk cümbüşü sunan kanyon duvarları fotoğraf tutkunlannın özellikle makro fotoğraflar çekerek saatler geçirebileceği bir cennet.

Dimitri batığı ise kanyondan ayrılıp batı duvarından 20 m kadar açılınca 23-38 m’lerdeki kayaların üzerinde görülüyor. Koca gövde tel gibi bükülmüş. Burnu hurda niyetine toplanmış. Batığın kıç tarafı ve ambarlan hâlâ yerinde. Zaman zaman akya balıklan tarafından ziyaret ediliyor.

Dimitri, Duchess of York gibi, Ulubururı gibi bölgenin popüler batıklarından biri. Şu an Bodrum Müzesi’nde sergilenen Ulubururı batığı da Kaş açıklannda 3 bin 300 yıl önce batmıştı. Dünyanın bilinen bu en eski batığı, 1984’ten 1994’e kadar süren 10 yıllık bir çalışma sonunda sualtından çıkarılarak Bodrum Müzesi’ne kaldırıldı. 360 Derece Grubu ve Kaş Deniz Tarihi Araştırmaları Denreği, elbirliğiyle bu batığın bir kopyasını üretti. Orijinali gibi hiç çivi kullanmadan ve 40 gün içinde üretilen 14 metre boyunda 5 m enindeki bu Ulubururı imitasyonu, 2006 yılı kasım ayında Kaş açıklarındaki Hidayet Koy’da 20 m derinliğe batırıldı. Batık, sualtı arkeologu yetiştirmek amacıyla arkeo parka dönüştürüldü. Kaş’a turistik amaçla gidenler arzu ederse dalıp tarihin bu en eski batığının imitasyonunu görebiliyor.

Tek bir dalışta hem akıntı hem duvar hem mağara hem de batık dalışlarını bir arada yaşamak istiyorsanız Dimitri batığı sizi bekliyor.

UÇAK BATIĞI
Kaş yakınlarında sadece gemi batıkları yok. Meis adası yakınlanndaki sularda II. Dünya Savaşı sırasındaki hava muharebelerinde düşmüş üç pervaneli, 16 m gövde uzunluğuna sahip bir uçak da yatıyor.

1935 model İtalyan yapımı uçak 1990’da Uğur Eroğlu tarafından 57 m derinlikte bulunarak dalış camiasına kazandırıldı.

 

Yorum bırakın